Bir aile, güney Yeni Zelanda’daki tenha bir çiftlik evinden dehşet içinde kaçarken, iki sinik bilim insanı ve genç bir medyum, ailenin perili olduğunu iddia ettikleri bu eve araştırma yapmak üzere gönderilir. Mekanda, ailenin tasvirlerini aratmayacak güce sahip bir ruh ile karşılaşırlar. Bu hikaye, izleyicilerini bir yandan doğaüstü bir gerilimle, diğer yandan da karakterlerin psikolojik derinlikleriyle sarsmayı başarıyor. Yeni Zelanda’nın güneyindeki bu ıssız çiftlik evi, filmin atmosferini oluşturan en önemli unsurlardan biri. Korku ve gerilim dolu sahnelerin altını çizen muazzam manzaralar, izleyiciyi bir yandan korkuturken, bir yandan da büyülüyor. Öte yandan, iki bilim insanının da dahil olduğu bu hikaye, izleyicilere bilimin doğaüstü olayları açıklama çabasının etkileyici bir portresini çiziyor. Bu hikayede, öncesinde sadece bilim ve mantığa inanan karakterlerin, yaşadıkları olaylar sonrasında inançlarını sorgulamalarını izliyoruz. Genç medyum karakteri de ayrı bir lezzet katıyor hikayeye. Etrafında cereyan eden olaylar karşısında bilim insanlarını bile hayrete düşüren yetenekleriyle, film boyunca hem merak unsuru oluşturuyor, hem de hikayenin gelişimine önemli katkılar sağlıyor. Karşılaştıkları ruhun evi koruma gayesi de filmin bir başka çarpıcı yönü. Ruh, evinden kaçmış olan aileye rağmen, evini ve içinde sakladığı sırları korumak için her türlü mücadeleyi veriyor. Bu da izleyicilere, evin ve ruhun geçmişi hakkında derinlemesine düşünme fırsatı tanıyor. Film genel olarak, korku ve gerilim unsurlarını başarılı bir şekilde işlerken, izleyicilere de bir yandan da bilim ve doğaüstü olaylar arasındaki ilişkiyi sorgulama fırsatı sunuyor.
Yorum Ekle